Ben de Deftones bu kadar çok sevdiğimi bilmiyodum. Matrix soundtrack'inde tanımıştım grubu ilk taa lisede. O zamanlar daha ortodox bi müzik anlayışım vardı. Farklı gruplara biraz mesafeli duruyodum. Tabi sonra Maynard James Keenan'la söyledikleri Passenger'larını dinlemiştim. O zaman hastası olmuştum grubun. White Pony başucu albümüm olmuştu birden.
Gerçekten de Deftones diğer bütün Heavy Metal gruplardan farklı bir yerde. Vokal olsun, sound olsun, hayvani riffleri olsun unique diyebileceğimiz taklidi olamayacak bir grup.
Son albümleri Diamond Eyes'ta da Deftones farklılığını gene hissettiriyor. Albüme genel eleştiriler soundunun iyice düz rock grubu sounduna yaklaştığı yönünde. Deftones genelde vokali ön plana davulu da en geriye atıp gitarla basın soundunu tamamiyle birbirinden ayırırdı. bu albümde tüm enstrümanların sesi iyice birbirine yaklaşmış. Ancak yine de bu Deftones'un tarzından bir şey kaybettirmemiş bence. Zaten Chino'nun vokali ve yazdığı o sayko sözler oldukça Deftones farklılığından birşey kaybetmeyecek.
Albümün açılış parçası Diamond Eyes. Sanırım bi binkere daha dinlesem bıkmam. Royaldaki sayko rifflere birşey demiyorum zaten. Ama albümde Prince die bi şarkı var. Böyle bir şey yok ya. Bu nasıl sözler bu nasıl çığlıktır ya. Chino insan değil. Albüm için Chi Cheng'in komaya girmesinden çok etkilendiklerini bu yüzden daha optimist bi albüm yapmaya çalıştıklarını söylemişler. Diğer albümleri kadar karanlık değil kabul ama Cure fanı bi grup ne kadar optimist olabilir zaten.
Albümü mutlaka dinleyin. 2010 yılının en sağlam sounduna sahip albümüdür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder